Trevanian - Katya' nın Yazı
Geçmişi karanlık olan bir kız ile ona aşık olan doktorun hikayesi... Sıradan bir aşk romanı gibi başlayan Trevanian, yine kendi tarzıyla olayı ilginçleştirip güzel bir sonla noktayı koyuyor.
Ancak...
Gıcık kitapçı bana şibumi' nin devamı olabileceği bazı şeylerin benzerlik gösterdiğini söylediği için aldım. Haliyle beklentimde tavan yaptı. Fakat bask kültürü dışında hiçbir benzer yanı yoktu. Kitap güzeldi, iyi kurgulanmış. Betimlemeler başarılı ki çoğu bu tarzda yazılmış kitaplardan sıkılırım. Ama şunu söylemeliyim ki bir daha Trevanian kitabı almadım! Kitap kötü olduğu için değil, beklentimi karşılamadığı için.Trevanian' ın Şibumi ile zirve yapıp, diğer kitaplarınında onu taşıdığını düşünüyorum.
İskender Pala - İki Darbe Arasında
İskender Pala asker kimliği ile karşımızda...
"12 Eylül' ün hemen ardından başlayıp 28 şubat sürecinde Yaş kararıyla son bulan Deniz Kuvvetleri'deki 15 yılın hikayesini içeriden okuma fırsatı veriyor."
"(...) Acı günleri hatırlamak, insana tekrar acı verir elbette. Buna rağmen vaktiyle unutmayı çok zor başardığım o günleri şimdi yeniden hatırlamanın acısını yaşamaya cesaret etmem, sırf tarihe belge bırakma ve belki o savrulmuş insanların hala aramızda yaşadıklarına dikkat çekebilme amacına yöneliktir ve bu yüzden yazdıklarımın tamamı katıksız hakikattir."
"Anlattıklarına göre sorgulamalar sırasında işkenceye maruz kalıyor, işlemedikleri suçları itiraf zorunda bırakılıyorlardı."
28 Şubat sürecine farklı (içeriden) bir bakış açısıyla bakmamızı sağlayacak. Görünmeyen, duyulmayan belkide unuttuğumuz (halen yaşadığımız) haksızlıkları yüzümüze vuracak başarılı bir kitap.
Erdal Demirkıran - Sadece Aptallar 8 Saat Uyur
Erdal Demirkıran' ı itici buluyorum. Fazla kibirli geliyor.
Kitaba gelecek olursak, roman/hikayeleştirilerek yazılan kişisel gelişim (değişim!) kitaplarını seviyorum. Bu sıkıcılıklarını ve dayatmalarını ortadan kaldırıyor. Ne yapmam gerektiğini söylemiyor. Farkındalık kazandırıyor! Bu da bu kitabı değerli yapan şey.
Güzel bir kurgu ve akıcı bir anlatıma sahip.
" Aklı başında olan hiçbir insan, ömrünün üçte birini yastığa bağışlamaz."
Erdal Demirkıran
" Ömrümü yastığa bağışlamıyorum. Uyuma özgürlüğümün, uyuyabilmenin tadını çıkarıyorum."
Ben :)
